30 Aralık 2012 Pazar

Misafir

"En değerli misafirim.. Bugün bıraktığın anılarınla boğuşuyorum odamda. Sen düzenlemişsin her tarafı, her taraf sen kokuyor, sen var gibisin aslında. Ya da ben senin hayalinle süsledim her tarafı.. Son nefesleri vereceğimiz güne kadar kalamadın.. Oysa tahminimce otuz sene kalmıştı benim son nefesime.. Bir yaşam vaad ettim ben sana, bu evin içinde.. Kabul etmiştin. Meğer sen bu izbe evin penceresinden bakıyormuşsun.. Ben seni elimden geldiğince ağırlamaya çalıştım, yapamamışım. Bazen bu evi talan etmişiz o saçma sapan kavgalarla. Hala kırık dünlerin etkisi var yarınlarda. Sen bu evin karanlığıyla baş edemedin sevgilim. Bense o karanlığın en ücra köşesinde yaşıyorum şimdi. Bavulunu toplamış misafirin ayaklarına kapanmak değer mi ? Kapıları kilitlemeli mi, bir yere kaçmasın diye sevgili. Bu evi yıkma sevgilim, ben burda yaşıyorum, ben burdayım hep, hep seni bekliyorum kapılar pencereler açık duvarlar yıkık, ama yine ışık yok sen olmadıkça.. Hala karanlık.. Dışarı çok korkunç sevgilim gitme.. Gitme, seni izlemek zor başka evlerin içinde, başka düzenlerle, başka sevgilerde, başka dudaklarda; sen başkalaştıkça.. Seni kimse almadı benden ama alıcaklı gözler var etrafta. Senin kalbin yabancılaştı şimdi insanlara.. Ama biliyorum tanıdık birisi çıkacak o insanlar arasından. Seni benden kimse almadı ama beni benden sen aldın be sevgilim. İşine yaramam bırak beni. Bırak kırılmış kalbimi, bırak umutlarımı, bırak gülücüklerimi, bırak yalan tebessümlerimi, beni yalnız bırak bu evde ama sende ol içinde.. Ben bu aşk sorumluluğunu üstlenemedim. Her şeyden çok sevmek yeterli olmuyormuş demek, bilemedim. Gitmeni kabullenmeyi bilemedim, hayatımı kaçırdın, o yüzden tadını çıkarmayı bilemedim. Bu evi kendim yıkmayı bilemedim, başka evlerde senin mutluluğun dediler taşınmayı bilemedim, en mutsuz olduğum anlarda sen olmadıkça ağlamayı bilemedim, en gülünç esprilere kahkahalar atarken içten gülmeyi bilemedim.. Şimdi tek bildiğim, dışarıya baktığım pencerelerden seni izlemek.. Ya gel bu eve yeniden, ya da git bu mahalleden. Penceremdeki manzara olma, gözümdeki yaşlar olarak karış yağmurlara. Terk et bedenimi  ben terk etmeden. Benim yarınım ol, umudum değil. Gelirsen de hiç gitme, benimle paylaş bu evi ve arkadaşım ol; misafirim değil.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder