Belki The O.C'yi bilenleriniz, izleyenleriniz vardır. Ya da 2003-2007 yılları arasında liseye giden tutkulu bir The O.C izleyicisi abiniz, ablanız vardır. Öncelikle çok güzel olduğunu, çok beğendiğimi, ve yaklaşık 4 sezonu 1.5 ay içerisinde bitirdiğimi söylemeliyim.
Bütün hikaye Ryan'ımın o salak abisini uyupta araba çalmasıyla başladı. Tabii abisi arabayı çalıp bir de üstüne üstlük arabayı çarptırıp yakalanınca doğal olarak kodesi boyladılar. İşte Ryan kodesi boylayıp hayatını bittiğinin düşündüğü an aslında hayatının yönü değişmiş olacaktır. Ryan Atwood'un avukatı Sandy Cohen Ryan'ıma sahip çıkar ve onun bir kaç gece misafir amacıyla evine O.C'ye yani Orange Country'e götürür. Daha sonra evlatılık olarak alır Cohen ailesi Ryan'ımı ama onlar ufak detaylar. Herkesin başta dışladığı bu çocuk, zamanla herkesin hayatını etkiler. Başta da Cooper ailesinin biricik güzeli ve The O.C'nin gözdesi Marissa Cooper'ı. :)
Ryan;
Seth'le kardeşten öte oldular.
Marissa'nın hayatının aşkıydı. Ryan'ın da öyle.
Hayatının aşkı Seth'i de böylece farketti Summer.
Anlayacağınız Ryan tek bir kişinin değil Orange Country'de ki herkesin hayatını etkiledi. :)
Bazen aşk Summer ile Seth'tir. :)
Ve bazen aşk Marissa ile Ryan'dır. :)
Ahh siz benim bebeklerime bakın ne de yakışıyorsunuz ya. Ham yapıp yicem harbideen. :))
Ve dizimizin unutulmaz efsanevi müziği California ! :)
California, here we come ! :)
I miss The O.C, I miss California, I miss Marissa and Ryan, I miss Summer and Seth. :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder